24 Şubat 2010 Çarşamba

Masaüstü değil sanki bardakaltı



Neredeyse bir A4 kağıt genişliğinde olan yeni Fujitsu masaüstü bilgisayarın performansı 'ağabey'lerini aratmıyor.

Önde gelen bilgisayar üreticilerinden Fujitsu, boyutları yarım A4 sayfasını geçmeyen ama Intel Core I işlemci ve 4GB Ram ile resmen ‘uçan’ masaüstü bilgisayarını tanıttı.

Mini PC sınıfında hızlı bir kişisel bilgisayar performansından geri kalmayan ‘mini’ Fujitsu Esprimo Q9000, şık tasarımı ve boyutlarıyla göz alıyor. Yarım A4 sayfayı aşmayan genişliği ve sadece 1.4 kg ağırlığıyla Esprimo Q9000, dar ofis ortamları ve dağınık masa üstleri için ideal.

Intel’in en yeni yonga setini taşıyan Core i işlemcili mini bilgisayarın belleği 4 GB’a kadar genişleyebiliyor. 500 GB’lık sabit diskiyle de her biri diğerinden yüklü video ve müzik dosyalarını hızla tüketen günümüz tüketicisi için ferah bir çalışma alanı sunuyor.

Esprimo Q9000 zengin bağlantı seçenekleriyle de kullanıcının, günlük yaşamında elinin altında olan diğer cihazları sisteme bağlamasını kolaylaştırıyor. 6 adet USB bağlantısına ek olarak gelen HDMI, DVI ve eSATA bağlantısı, yoğun ofis işlerine eğlenceyi de eklemeye imkan veriyor.

Fujitsu Türkiye Genel Müdürü Halit Zaim’e gore Esprimo Q9000 ayrıca çok tasarruflu. Resmi ürün bültenine gore bekleme modunda elektrik tüketimi 19 watt’ı aşmıyor ki bu endüstrinin en gelişmiş enerji standartlarına yakın bir rakam.

Üst seviye sistem güvenliği ve entegre Intel Aktif Yönetim Teknolojisi (iAMT) sayesinde, masaüstü ve taşınabilir bilgisayar klasmanında yöneticilerin aradıkları önemli özellikleri bir arada sunuluyor.

Esprimo Q9000’daki Intel işlemci de en yenisi. Buradaki Hyper-threading teknolojisi ise Turbo modunda her işlemci çekirdeğinin aynı anda iki görevi birden yürütmesine izin veriyor.

Intel’in Turbo Boost teknolojisiyse bilgisayar üzerindeki iş yükü arttığında ekstra performans sunarak uygulamaları daha hızlı çalıştırıyor. Intel’in gelişmiş yeni yönetim teknolojisi, uzaktan konfigure etme, ölçümleme, yalıtma ve tamir gibi bir dizi araçla, şirketlerin, ağ üzerindeki çalışmayan bilgisayarlarına müdahale edebilmelerini sağlıyor.

(Ntvmsnbc)
»»  read more

23 Şubat 2010 Salı

| 0 yorum |

En işlek zekalı oyun klavyesi




SideWinder X4’da aynı anda 26 tuşun işlevi kullanılabiliyor. Amaç, hız gerektiren aksiyon oyunlarında tam hakimiyet.

Oyun oynarken klavyesini çokça kullananlara gün doğdu. Aynı anda 26 tuşa birden basılabilen Microsoft Sidewinder X4, aksiyon oyunlarındaki karmaşık tuş kombinasyonlarına tam hakimiyet sağlıyor.

Kullanıcılar, makro kaydetme, arka plan aydınlatma seviyesini ayarlama ve profil değiştirme gibi ek özellikleri olan bu klavye ile oyunların büyülü dünyasında çok daha hızlı hareket edebiliyor.

SideWinder X4’da ‘anti-ghosting’ olarak adlandırılan bir teknoloji kullanılmış. Bu sayede oyuncular aynı anda 26 tuşun fonksiyonlarını aynı anda kullanabiliyor, kendilerini uğraştıran ardışık komutları tek bir tuşa yükleyebiliyor.

Daha fazla hız ve performans isteyen oyunseverlerin yüzünü güldürecek gibi görünen SideWinder X4, Microsoft bünyesindeki Applied Sciences Group (Uygulamalı Bilimler Grubu) tarafından üretilmiş. Geliştirme sürecinde oyun meraklılarının özellikle strateji ve aksiyon oyunlarındaki karmaşık tuş kombinasyonlarına çok çabuk hakim olması hedeflenmiş.

Klavyedeki makro kaydı, mod ve profil değiştirme ve arka plan ışık ayarlarını düzenleme gibi gelişmiş oyun özellikleriyle oyuncular, en zorlu oyun seviyelerinde dahi son derece hızlı hareket edebiliyor.

Applied Sciences Group (ASG), anti-ghosting teknolojisi üzerinde uzun bir süredir çalışıyor. Klavye üzerinde mümkün olduğu kadar çok sayıda tuşa aynı anda basabilmeyi sağlamaya çalışan anti-ghosting teknolojisi, özellikle hızlı ve yoğun komut gönderimine dayalı oyunlarda oyuncunun tüm becerisini ve hızını kullanmasına izin veriyor.

Böylece olağan bir klavyede aynı anda üç tuşa basılabilirken anti-ghosting teknolojisine sahip SideWinder X4’te aynı anda basılabilecek tuş sayısı 26’ya kadar çıkabiliyor. Basılan tüm tuşlar birbirlerinden bağımsız olarak kendi işlevlerini yerine getirdiği gibi, oyunseverler aynı zamanda oyunların karmaşık tuş kombinasyonlarını olabildiğince hızlı kullanabiliyor.

Ayrıca oyuncular makro kaydı özelliğini kullanarak oyunda ardışık olarak yaptıkları birçok hareketi tek bir tuşa yükleyebiliyor. Böylece oyun süresince hızdan ve zamandan kazandıkları gibi dikkatlerini de dağıtmamış oluyorlar.

(Ntvmsnbc)
»»  read more

20 Şubat 2010 Cumartesi

Motorola’dan Android çıkarması



Motorola, Mobil Dünya Kongresi'nde Android tabanlı teknoloji kullanan yeni modelleriyle gövde gösterisi yaptı.

Motorola, 2009 yılında Time Dergisi’nin yayınladığı Top 10 listesine en çok oyu alarak bir numaradan girmeyi başaran ilk Android tabanlı telefonu Droid’in ardından aynı segmentte yeni ürünler geliştimeye devam ediyor.

Mobil Dünya Kongresi’nde sergilenen bu modellerden biri, Android işletim sistemli Motoblur kullanıcı arayüzüne sahip Quench. Dokunmatik ekranlı yeni akıllı telefon tamamen sanal qwerty klavye ve dokunmatik pad yardımıyla ekranın ön panelinde tuşlama yapılarak gezinmeye ve sosyal bağlantıya olanak veriyor.

2010’un ilk çeyreğinde Amerika’da piyasaya çıkacak olan Quench, Motorola’nın sekizinci Android işletim sistemli cihazı. Motoblur kullanıcı arayüzünün önemli bir özelliği de, cihaz kaybolduğunda veya çalındığında, kişisel bilgilerin yönetilebildiği portal aracılığıyla yer tespitini yapabilmesi ve bilgilerin uzaktan silinebilmesi.

MILESTONE, NİSAN 2010'DA GELİYOR
Motorola’nın ilk Android 2.1 işletim sistemli cihazı olan Milestone fuarda yoğun ilgi ile karşılaşan bir diğer ürün oldu. Aynı anda birkaç uygulamayı çalıştırma (multitasking) özelliği olan Milestone, dünyanın en ince (13.7 mm) kayar klavyesini taşıyor.

3.7 inç WVGA dokunmatik kocaman ekran 480x854 piksel gibi dehşet bir çözünürlüğe sahip. 550 MHz hızında işlemci taşıyan cihazla birlikte 8GB bellek kartı geliyor. Genel özellikleri arasında Wi-Fi, 3G (HSPA), Bluetooth, A-GPS, 5MP oto-fokuslu kamera ve flaş, görüntü sabitleme, ortam ışığı sensörü, HTML5 webkit uyumlu çok pencereli internet tarayıcı, 32GB'ye kadar artırılabilir harici bellek sayılabilir.

(Ntvmsnbc)
»»  read more

18 Şubat 2010 Perşembe

| 0 yorum |

Samsung i8520 ile karşınızda


Samsung gene yapacağını yaptı ve küçük bir projektör ile hayatımıza girmeyi başardı.

Samsung i8520 modelini standlarında tanıttı ve projektörle neler yapılabileceğini sevenlerine gösterdi. 3.7 inç genişliğinde Super AMOLED dokunmatik ekrana sahip ve 3 Gigabayt'a kadar RAM kullanımı mümkün.
»»  read more

| 0 yorum |

HP ProCurve: “Network Dünyası Kendini Yeniden Keşfediyor”

“Network Dünyası Kendini Yeniden Keşfediyor”

HP ProCurve: “Network Dünyası Kendini Yeniden Keşfediyor”

HP MEMA ve CEE’den Sorumlu Müdürü Alberto Soto-Garcia Türkiye’yi ziyareti sırasında, HP ProCurve Ülke Müdürü Sami Arbak ile birlikte HP’nin Network alanındaki yeni yapılanmasını ve pazarla ilgili değerlendirmelerini basın mensuplarıyla paylaştı.

Alberto Soto-Garcia, HP ProCurve’ün network alanında 2009 sonunda açıklanan 3Com satın almasının yanı sıra HP’nin işletmelere bütünleşik ve tek merkezden akılcı ve ekonomik çözüm altyapısı sunabilmek için “Tümleşik Altyapı” (Converged Infrastructre) yaklaşımını benimsediğini ve network yönetimini “network+sunucu+depolama” hizmet ve donanım altyapısıyla ve ömür boyu garanti ile sunabilen tek firma olduklarını aktardı. Garcia, kurumsal BT altyapısını oluşturan; network, sunucu, depolama gibi farklı birimlerin giderek birbirleriyle benzeşme eğiliminde olduğunu, BT yönetiminin kendi kendini yeniden keşfettiğini, HP’nin pazardaki bu trende yanıt verebilmek için son 4 yılda toplamda 34 firmayı bünyesine katarak uzmanlık alanını genişlettiğini ifade etti.

HP ProCurve Türkiye Ülke Müdürü Sami Arbak, HP’nin Network pazarında “Ömür Boyu Garanti” uygulamasıyla ekonomik ve sürdürülebilir sahip olma koşullarıyla müşteri memnuniyeti sağladıklarını vurgulayarak, uzun süredir network pazarında kabul gören bir marka olan HP ProCurve’ün, 2010 ilk çeyreğinde % 127’lik bir büyüme oranı ve gelirler bazında 2009 yılında %67’lik bir büyüme elde ettiğini açıkladı.

HP’nin Network Yönetimi ile ilgili toplantıda gerçekleştirdiği genel değerlendirme ve rakamlar şu şekilde oldu:
— Dünyada 2008 yılı itibariyle 30 milyon fiziksel server mevcut. Bu rakamın 2013’te fiziksel ve sanal server olarak 100 milyonu bulması bekleniyor. Bu yapılanma, kurumlara network yönetimi ile ilgili operasyonel bir yük getirmenin yanı sıra, yılda 10 milyar dolarlık enerji ve soğutma maliyeti de getiriyor.
— IDC’nin network pazarında gerçekleştirdiği en son pazar araştırmasına göre, 2007-2008 yılları arasında Avrupa’da ve Türkiye’de network pazarı % 25 büyüme gösterdi, 2009 yılında Pazar %2 ile %10 arasında bir küçülme bekleniyor. (ikinci yarı yıl sonuçlarının kesinleşmesi ile netleşecek)
— Network’ler üzerindeki “Ses”, “mobilite” ve “genişbant” uygulamalarının kullanımlarındaki artış, gayri safi milli hasılada %0,4 ile %1,2 arasında yükselmesini sağlayabiliyor.
»»  read more

| 0 yorum |

Türkiye' nin ilk online teknolojik ürün sigorta sitesi www.ekask.com.tr çok yakında tüketicisi ile buluşacak...


Artan gasp, kapkaç ve hırsızlık olayları göz önüne alınarak geliştirilen Türkiye’nin ilk ve en geniş kapsamlı ürün sigortası “CEPKASK Cep Telefonu Sigortası” nın başarısının ardından, CepKask A.Ş. Türkiye’de bir ilke daha imza atarak TEKNOKASK ile Türkiye’nin ilk Teknolojik Ürün Sigortası ve Hizmet Paketi olma özelliği ile bir ilke daha imza atan şirket, şimdi de son kullanıcıya yönelik online sigorta satışı yapacak EKASK ile sigortacılık anlayışına yeni bir soluk daha getirecek.

CepKask A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Tayfun Gülgeç, ‘Başarılarımızdan aldığımız cesaret ile bir yeniliği daha EKASK ’ı Türk tüketicisinin beğenisine sunacağız. Kullanıcıların büyük ilgi göstereceğine inandığımız EKASK ’ı yeni projeler takip edecek.’ dedi.
»»  read more

16 Şubat 2010 Salı

| 0 yorum |

Facebook blogları vurdu!


Sosyal ağlara yönelen gençler internet günlüğü tutmaktan uzaklaşıyor. Ayrıca medyada adı çokça geçen Twitter, Facebook'un aksine, gençler arasında o kadar da popüler değil.

ABD’de yapılan araştırmaya göre kişisel blog (internet günlüğü) tutan gençlerin oranı üç yılda yarı yarıya geriledi. Bunun nedeniyse gençlerin Facebook ve MySpace gibi sosyal ağlarda varolmayı tercih etmesi. Bir diğer ilginç sonuç da kamuoyunda yüksek bilinirliğe sahip olan Twitter’ın gençler arasında sanıldığı kadar popüler olmaması.

Pew Internet and American Life projesi kapsamında yürütülen araştırma, internet kullanan Amerikalı gençlerin yüzde 14’ünün blog tuttuğunu gösteriyor. Bu oran 2006’da yüzde 28’di. Öte yandan gençler arasında Twitter kullanma oranı da sadece yüzde 8 olarak belirlendi.

Araştırma ekibinden Aaron Smith, kişisel bloglardaki düşüşü Facebook gibi sosyal ağların hızla yayılmasına bağlıyor. Elde edilen sonuçlara göre 12-17 yaş grubundaki Amerikalı gençlerin yüzde 73’ü her hangi bir sosyal ağa üye ve sıklıkla durumunu güncelliyor.

Yenilikleri herkesten önce benimseyen gençlerin Twitter’a aynı ilgiyi göstermemesi ise araştırmadan çıkan ilginç sonuçlardan. Adını bilse de gençlerin sadece yüzde 8’i Twitter kullanıyor. Smith’e göre bunun nedeni mikroblogging sitesinin ‘ünlüler’ veya şirketler için bir duyuru platformu olarak görülmesi. Gençler, düşünce veya eylemlerini Twitter’da kamuoyuna anlatmak yerine Facebook’ta kendi sosyal çevresine anlatmayı tercih ediyor.

Ayrıca gençlerin interneti, artan oranda mobil cihazlarındaki tarayıcılar veya kısa mesajlar yoluyla kullandığı da elde edilen diğer sonuçlardan.

Araştırmaya göre 12-17 yaş aralığındaki gençlerle 18-29 arasındaki genç yetişkinler blog tutmaktan uzaklaşsa da, yaşı 30’un üstünde olanların sayısında bir değişme gözlenmiyor.

(NTVMSNBC)

»»  read more